Osteokondroz, ana semptomu intervertebral disklerde azalma ve içlerinde işin bozulması olan bir omurga hastalığıdır.
Osteokondroz, farklı yaşlardaki insanlar arasında oldukça yaygın bir hastalıktır. Erkeklerde ve kadınlarda, omurgadaki ağrı en sık 40 yaşında kendini gösterir. Yaşlılıkta, osteokondroz nüfusun %90'ını etkiler. Böyle bir hastalığın en yaygın türü, servikal omurganın osteokondrozudur. Onun hakkında konuşacağız.
Osteokondrozun nedenleri
Yaşlanma süreci başladığında, kan damarlarının, kemiklerin ve kıkırdakların işlevleri bozulur, tüm bu göstergelerle vücut hala süreci ağırlaştıran yeterli vitamin almaz.
Ancak, hastalığın normalden daha erken kendini gösterebileceği, yaşlanma ile ilgili olmayan nedenler de vardır.
- Fazla ağırlık. Metabolik bozukluklara neden olur ve intervertebral diski aşırı yükler.
- Kalıtım.
- Yaralanma.
- Pasif yaşam tarzı. Uzun süre tek bir pozisyonda olmanın yanı sıra (sürüş).
- Kas-iskelet sistemi hastalıkları (düztabanlık, kötü duruş). Bu tür hastalıklar nedeniyle, omurga üzerindeki yük dengesizdir.
- Omurga üzerinde güçlü stres (çoğul gebelik).
Servikal omurganın osteokondroz belirtileri
Bu tip osteokondroz kendini diğerlerinden daha sık gösterir. Bunun nedeni boyun omurlarının birbirine çok yakın konumlanması ve diğer omurlardan farklı bir yapıya sahip olmasıdır.
Servikal omurlar neden yer değiştirir? Bu, yaşa bağlı kırılganlıklarından ve boyun kas çerçevesinin zayıf gelişiminden kaynaklanmaktadır.
Ağrıya ek olarak, servikal omurların yer değiştirmesinden arterler veya bir sinir demeti de sıkışabilir. Farklı lokalizasyon ağrıları nedeniyle osteokondroz diğer hastalıklarla karıştırılabilir.
İşte diğer osteokondroz belirtileri:
- Vücudun farklı bölgelerinde ağrı. Kalp bölgesinde, başın arkası, boyun, omuzlar ve köprücük kemikleri. Ayrıca kollarda güçsüzlük ve kolların yanlara yayılmasında sorunlar olabilir. Bunun nedeni servikal omurgadaki sıkışmış sinirlerdir.
- Parmaklarda uyuşma. Parmak uçlarında karıncalanma hissi ve ellerde düşük hassasiyet.
- Başı çevirirken rahatsızlık. Omurlarda çatırdama, boyunda bel ağrısı, baş dönmesi, kafada ağırlık veya havasızlık. Bu semptomlar spor sırasında özellikle akutsa, bu osteokondroz gelişiminin ilk aşamasını gösterir. Yukarıdakilerin tümü boyundaki kemik oluşumlarının ortaya çıkmasından kaynaklanmaktadır.
- Görüş problemleri. Görme bozukluğu, pus veya titreyen siyah noktalar. Bu, osteokondrozun geç bir aşamasını gösterir ve beyindeki yetersiz miktarda kandan kaynaklanır.
- Boğazda rahatsızlık. Boğazda bir yumru hissi, terleme ve yutma güçlüğü, osteokondroz gelişiminin ilk aşamasının belirtileridir. Sık mide bulantısı da oluşabilir.
Osteokondroz tedavisi
Tedavi sırasında ne olur?
Röntgen kontrolü altında servikal omurganın faset eklemlerine iğneler yerleştirilir. Bunlar aracılığıyla, etkilenen eklemlere iki ilaç enjekte edilir: ağrıyı gideren bir lokal anestezik ve sorunlu bölgedeki iltihabı daha da hafifletecek bir hormon.
Bu abluka oldukça uzun bir süre için rahatlama sağlayabilir. Ancak ağrı geri döndüyse, blokajın olumlu bir etkisi olması şartıyla, gelecekte ağrıyı eklemlerden uzaklaştıran sinirlerin radyofrekans ablasyonu yapılabilir.
Böyle bir prosedür her zaman sadece ikinci aşamada gerçekleştirilir ve kalıcı bir olumlu etkiye yol açar (bir yıldan birkaç yıla kadar).
Osteokondroz için bu tip tedavinin avantajları nelerdir?
- Genel anestezi gerektirmez ve bir saatten fazla sürmez.
- Hasta işlemden birkaç saat sonra evine gidebilir.
- Minimum komplikasyon riski.
- Zayıf ve yaşlı hastalar da bu şekilde tedavi edilebilir.
- İyileşme süresi 2 günü geçmez.
İyileşme sürecini hızlandırmak için ameliyat sonrası bir egzersiz terapisi kursuna katılmanızı öneririz. Bu, ameliyattan sonra belirli fiziksel aktiviteyi içeren bir terapi türüdür. Tüm egzersizler, ilgili doktor tarafından ayrı ayrı seçilir.